“Bazen seni çok seviyorum, bazen de hiç eğlenceli değilsin”
Tek yumurta ikizleri olan jinekologların her şeyi paylaşma üzerine kurulu hayatlarının bir kadının araya girmesi ile dağılmasının hikâyesi.
David Cronenberg’den “The Fly”, “M.Butterfly” ve “Crash” vb. filmlerinde olduğu gibi seks, insan vücudu, dönüşme/değişme ve yok olma üzerine bir film. İkiz olmak, paylaşmak, varlığını ancak benzeri ile doğrulayabilmek ve kadınların “gerçeküstülüğü” kavramları üzerinden, temalarına soğukkanlılıkla yaklaşan bu çalışma bu mesafeli duruşu ile hem olumlu hem olumsuz anlamda filmin sizi içine almasını zorlaştırıyor ve seyredeni mesafeli bir duruş takınarak filme “duygularla değil düşünceler” ile yaklaşmaya zorluyor. Bu mesafeli durma çağrısı, kahramanlarına ne mutlak olumlu ne de mutlak olumsuz yaklaşmayı tercih etmesi ile de desteklenerek ikizlerin arasındaki kıskançlık, rekabet, didişme ve kopmaz bağı daha tarafsız bir gözle değerlendirme şansı sağlıyor bize.
Biri daha duygusal ve içine kapanık, diğeri daha umursamaz ve soğuk görünen ama her ikisi de kısmen aralarındaki kopmaz bağdan da kaynaklanan zayıflığı taşıyan ikizlerin gariplikleri daha filmin başında dokuz yaşındaki diyalogları ve bir oyuncak bebek üzerindeki çalışmaları ile gösteriliyor. Filmin atmosferindeki bu gerçeküstücülük veya bir başka deyişle tedirginlik havası çeşitli sahnelerle de film boyunca destekleniyor; kırmızılar içindeki ameliyat heyeti, garip jinekolog aletlerinin tasarımı vb. İkizleri karakterlerini herhangi bir açıklama ihtiyacı olmayacak şekilde başarı ile sergileyen Jeremy Irons elbette filmi sürükleyen isim olurken hem o hem de rolündeki kırılganlığı seyirciye geçirmeyi başaran Geneviève Bujold oyun tarzları ile tedirgin atmosferi besliyorlar.
Korkudan ziyade tedirginliği seçen, acayiplik ile zayıflığı aynı anda taşıyan karakterleri ile dikkatli seyredilmeyi gerektiren ama mesafeli duruşun zaman zaman zayıflattığı bir film bu. Ara sıra bir şeylerin eksik olduğu duygusunu yaratsa da ve hikâyesinin akışını oyunculukların ve atmosferinin gücüne teslim etmiş görünen bir senaryosu olsa da kesinlikle seyre değer.
(“Ölü İkizler”)