“Batı maddi anlamda zengin ama yorgun ve bunalmış. Refaha giden bu yolculuk onun ruhunu çaldı”
Kuzey İtalya’da geçen ve zengin bir aile ve etraflarındaki mültecileri anlatan bir hikâye.
Zenginlik, mülteciler, göçmenler, refahın paylaşımı ve ötekine karşı duyulan korku üzerine hedefini tutturamamış bir çalışma. Başarılı bir müzik çalışmasının eşlik ettiği hikâye başlangıcının vaat ettiğinin aksine zengin-göçmen ilişkileri veya zenginin bu konudaki korkuları üzerine gitmeyi bir süre sonra unutuyor ve süratle göçmenlerin de karıştığı bir suç hikâyesine dönüşüyor. Filmin zengin-göçmen ilişkisini bir kenara bırakmasının zayıflattığı hikâyenin en başarılı anları da sadece göçmenlere ve onların içinde bulunduğu çıkışsızlığa odaklandığı bölümler.
Zengin aile, göçmenler ve bu iki farklı dünyanın karşı karşıya gelmesi üzerinden çok daha parlak bir fikir veya bir analiz çıkabilirmiş ama bu hali ile film başlangıç ve final bölümü dışında sanki iki farklı hikâyeyi anlatmaya soyunan ve çoğunlukla vasat kalan bir çalışma olmuş. Bu iki farkli hikâye de iki farklı sinemasal tarza sahip; zengin ailenin hikâyesi sıradan ama profesyonelce anlatılmış bir dram, göçmenlerin bölümü ise zaman zaman belgesele kayan tarzı ile iç burkan bir tespit filmi gibi. Belirsiz bırakılan finali ile sorunun çözümsüzlüğünü vurgular gibi görünen film anlatmaya soyundukları ile değil anlattıkları ile ele alınması gereken bir çalışma. Bu gözle bakılınca da özellikle ikinci yarısı ile etkileyici olmayı başaran ama yarım kalmış bir başarı olarak özetlenebilir. Oyuncu kadrosunun içinde yoksul kesimi temsil edenlerin ve özellikle Stefano Cassetti, Laura Vasiliu ve Victor Cosma’nın başarılı oyunculukları ile öne çıktığını belirtmekte yarar var.
Zenginin yoksuldan veya daha genel olarak Batılının mültecilerden korkusu üzerine yetersiz kalan incelemesi ile değil ama zaman zaman iç burkmayı başaran hikâyesi ile değerlendirilmesi gereken orta karar bir çalışma.
(“The Rest of the Night” – “Gecenin Devamı”)