“Hitler kim mi? Tanıyorum, sarışın ve mavi gözlüleri tercih ederdi”
1945 başlarında ve savaşı kaybetmekte olan Almanya’da Hitler’in yapacağı bir propaganda konuşması için onu hazırlamakla görevlendirilen bir yahudi oyuncunun hikâyesi.
“I was on Mars” ile sevdiğim Dani Levy’den yeterince komik olmayan ve tabu bir konuyu ele almasına ve politik doğruculuktan çoğunlukla uzak durmasına rağmen yeterince vurucu olamayan bir film. Oysa bu tarzı benimsemiş bir filmin en çok aksamaması gereken alan da tam bu nokta; vuruculuk. Tiplemelerin çoğunlukla karikatür düzeyinde kalması ve birkaç sahne dışında güçlü espriler barındırmaması filmin en zayıf yanları olarak görünüyor. Ağır makyajlı bir Hitler ve bilinçli olarak eğreti bırakılmış Hitler tarzı bıyıklar filmin bu karikatür havasını da desteklemiş.
Hitler’i büyükçe bir küre ile gösterek Chaplin’e selam yollayan film yine de sergilediği tüm o “saray entrikaları”, hangi şart altında olursa olsun bürokrasinin kurallarından sapmama şeklinde kendini gösteren Alman disiplini, Berlin’i dimdik ayakta göstermek için girişilen çabalar ve Hitler’in eğitimi gibi eğlenceli ve meşaleler önündeki pratik sahnesi gibi sinemasal açıdan etkileyici anlara sahip. Kapanış jenerikleri ile birlikte karşımıza gelen Alman halkının Hitler yorumları bir yandan hem kafa karışıklığını hem de duyulan rahatsızlığı vermeye çalışırken diğer yandan da tarihte iz bırakanların iyi insanlar değil güçlü insanlar olduğu gerçeğini de bir kez daha hatırlatıyor.
(“Die Wirklich Wahrste Wahrheit über Adolf Hitler” – “My Führer”)