“Bir Leonardo söz konusu olduğunda hiçbir galeri güvenli değildir”
Londra Tate Galeri’deki tablo hırsızlığının hikâyesi.
Mussorgsky’nin “Bir Sergiden Tablolar” adlı eserini film müziği olarak benimseyerek naif bir espri ile başlayan film eski ama biraz fazla eski usul bir soygun ve hırsız/polis filmi. Ukalalığı, rahatlığı ve öz güveni ile abartılmış bir Sherlock Holmes havalarında Londra’da gezinen bir Amerikalı dedektifin baş kahramanı olduğu film, herhangi bir orijinalliği olmayan ve günümüz seyircisi için sıradan görünebilecek bir içeriğe ve biçime sahip.
Siyah beyaz görüntüleri ve konusu ile aslında bir kara filme dönüşebilecek bir potansiyeli olmasına rağmen böyle bir amacın peşinde de olmayan film daha çok televizyonun ilk dönemlerinden bir dedektif dizisinin bir bölümü havasını taşıyor. Mussorgsky ve Da Vinci’yi hatırlatması uğruna ve kısa bir rolde de olsa sonraki yılların ünlü sanatçısı Billie Whitelaw’ı görmek için göz atılabilir. Elbette siyah-beyaz eski film düşkünlerinin de ilgisini çekebilir bu kısa süreli ve aksamayan bir tempoya sahip film.
(“Sahte Tablo”)