La Rebelión de los Colgados – Alfredo B. Crevenna / Emilio Fernández (1958)

“Üretimi artırmak çok kolay. Ustabaşına söylerim, kırbacını daha çok kullanır”

1910’da diktatörlükle yönetilen Meksika’da ve devrimden hemen önce bir orman işletmesinde köle gibi çalıştırılan işçilerin ilk uyanışlarının ve isyanlarının hikâyesi.

Gizemli bir kişiliğe sahip Alman romancı B. Traven’in bir romanından uyarlanan film diktatörlük yönetiminin koşullarını en uç noktaya kadar götürdüğü bir sömürü düzeninin içinde yaşamaya çalışan yoksulların hikâyesini bir parça didaktik ve zaman zaman “şeytan Batı düzeninin” kötülüklerini anlatan eski Sovyet filmlerinin havasını taşıyan bir atmosfer içinde anlatıyor.

Devrimin peşinde koşanların, en azından gizli gizli de olsa umudunu taşıyanların seveceği bir film bu şüphesiz. Yerli Meksikalıların ve melezlerin ikinci sınıf insan bile olamadığı, beyaz Meksikalıların sömürünün her türlüsünü hak gördüğü bu filmde kötüler tamamen kötü, diğerleri de tamamen iyi ezilenler olarak görüntüleniyor ve bu da sinemasal gücünü azalatıyor filmin ama sonuçta filmin anlattığı dönemdeki düzenin şu ya da bu şekilde bu filmde resmedilen hayatlara sahne olduğu da bir gerçek. Diktatörlükten demokrasiye geçen Meksika’da veya benzer bir başka ülkede yoksulların şimdi evet bu biçimde değil ama başka biçimlerde sömürüldüğü veya hâlâ dünyanın ezenler ve ezilenler diye ikiye ayrıldığı ve çoğunluğun da bu ikinci kısımda olduğu ayrı bir konu. Benzer bir biçimde Meksika’dan biraz kuzeye çıkıp oradaki yerlilere demokrasinin savunucusu Amerikalıların neler yaptığını da unutmamakta fayda var.

Kötülüğün her türlüsünün sergilendiği bu işletmede kölelikten işkenceye, tacizden tecavüze zulümün her farklı alanından örnekler var. Evrensel bir gerçek olarak bu filmde de görüyoruz ki iktidarın maşaları iktidarın kendisinden daha çirkin. Kullanılan kamera açıları ve mizansen ile “devrimci” sinemanın, daha doğru bir deyişle Sovyet sinemasının propaganda filmlerinin esintilerini taşıyan filmde bu durum etkileyiciliği artırıyor ama bir yandan da zaman zaman fazla geliyor bu tavır. İnsanları alttan çeken kamera gösterdiği insanların gücünü, bazen olumsuz bazan olumlu anlamda, vurguluyor, bir devrim habercisi üzerine çıktığı bir taşın üzerinde devrimin yaklaşan adımlarını anlatırken halk etrafında halka olmuş dinliyor vs. Sonlardaki genç kızın intikam tiradı da bir parça fazla didaktik görünüyor.

Baş oyuncu Pedro Armendáriz’in rolünün hakkını verdiği ama muhtemelen amatörlerden oluşan figüran kadrosunda zaman zaman aksamaların olduğu film yine de ciddi bir çekiciliğe sahip. Ezilenleri anlatan ve onları yanında taraf tutan her sanat eserinin sahip olduğu gibi. Sinemanın teknolojik bir oyuncak olmadığını, en azından sadece bir teknolojik oyuncak olmadığını, hatırlatan ve insanı anlatan her dürüst film güzeldir. Bu da onlardan biri.

(“The Rebellion of the Hanged” – “Asılanların İsyanı”)

(Visited 90 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir