Magical Girl – Carlos Vermut (2014)

Magical Girl“Cebimdeki tabancayı çıkartıp masanın üzerine koyacağım. Onu almanı ve beni öldürmeni istiyorum”

Lösemi olan on iki yaşındaki kızının dileğini gerçekleştirmek için ihtiyacı olan parayı bulmak adına tehlikeli bir işe girişen bir adamın neden olduğu olayların hikâyesi.

İspanyol yönetmen Carlos Vermut’un yazdığı ve yönettiği film İspanya ve Fransa ortak yapımı olarak çekilen ve gerilim ile dramı başarı ile kaynaştırmış görünen bir çalışma. Ortaya koyduğu bilmeceleri ve sürprizleri zorlama bir oyuna dönüştürmeden, hikâyesinin doğal bir parçası gibi kullanmayı başarması ile dikkat çeken film, oyunculukları ve adeta “yavaşlatılmış” gibi görünen mizansen anlayışı ile de önemli. Geri planda İspanya’nın içinde bulunduğu ekonomik ve politik kaosa göndermelerde bulunan ve zaman zaman bir “kara film” örneğine yakışan bir mizaha da başvuran hikâyenin kimi noktalarında bir parça inandırıcılık problemi olsa da filmi zayıflatmıyor bu durum.

Hikâyeyi “Dünya”, “Şeytan” ve “Beden” adını verdiği üç bölümde anlatmış Carlos Vermut, Hristiyanlıkta ruhun düşmanı kabul edilen üç kavrama göndermede bulunarak. Bu oldukça dolaylı gönderme dışında, film adını Japon çizgi romanlarına verilen isim olarak tanımlayabileceğimiz manga’nın bir alt türünden alıyor. Sihir gücüne sahip genç kızları konu alan bu çizgi romanlardan birinin kahramanı için ünlü bir tasarımcının çizdiği elbiseye sahip olmak, ölümcül hastalığı olan on iki yaşındaki kızın üç dileğinden biri (diğer dileklerinden biri gerçekleşmesi imkânsız olan “istediği kişiye dönüşebilmek”, diğeri de yine pek mümkün görünmeyen “on üç yaşına girebilmek”). Altı aydır işsiz ve para kazanmak için evdeki kitaplarını kilo ile satmak zorunda kalan edebiyat öğretmeni babanın bir tesadüf sonucu karşısına çıkan bir fırsatı bu çok pahalı elbiseyi satın alabilmek için kullanmaya kalkması, kendisi ve kızı ile birlikte, psikolojik sorunları olan bir kadının ve on yıl kaldığı cezaevinden çıkan bir matematik öğretmeninin de hayatını derinden etkileyecektir. Bir genç kızın bir öğretmene yaptığı sihir gösterisi ile açılan ve yıllar sonra aynı iki kişi arasında ama bu kez rollerin değiştiği bir gösteri ile kapanan film bu iki sahne arasında çekici bir hikâye anlatıyor. Başta karakterlerin kimliği ve ilişkilerini açıklamakta özellikle cimri davranan hikâye, ilerledikçe hem bu konuda doyurucu oluyor (kimi olayların veya davranışların açıklaması yeterince inandırıcı olmasa da) hem de farklı katmanları olan olay örgüsünün bu katmanlarını gerilim ve heyecan duygusunu hemen hiç yitirmeden birer birer netliğe kavuşturuyor. Vermut senaryo yazımında gösterdiği başarının bir benzerini yönetmenliğinde de tekrarlıyor. Gerilimi, trajedisi, dramı ve hatta arada kara mizahı da eksik olmayan hikâyeyi tüm bu öğelerin hemen akla getireceği yoğun bir duygusallıktan uzak bir tutumla ve olan bitene sürekli koruduğu bir mesafeden bakarak anlatıyor ve bu “cool” tavrının yaratığı soğuk bakış ile hikâyenin sıcaklığını dengeliyor. Bu tutumun en çarpıcı örneklerinden biri olan “kafedeki infaz” sahnesi veya finaldeki cinayet tam da bu nedenle hayli rahatsız edici oluyor sinema açısından bir başarı göstergesi olarak.

İşsiz öğretmen, para için yapılmak zorunda kalınan korkunç şeyler veya kimse okumayacağından içine rahatça para gizlenebilen İspanya Anayasası kitabı gibi öğeler, ülkenin içinde bulunduğu duruma gönderme yapmak için Vermut’un seçtiği kimi referanslar. Kötü olmayan ama kötü şeyler yapmak zorunda kalan ve bu arada kendilerine yanlış kurban seçen karakterleri ile mecbur kalınan bir kötülüğü sergiliyor bize. Karakterlerin her birinin iyi ve kötü yanları ile birlikte gösterilmesi ve film tarafından yargılanmaması da bu tutum ile uyumlu ve doğru bir seçim. Başladığı nokta ile bittiği nokta arasında hikâyenin atmosferi ve duygusal içeriği açısından bilinçli ve filmi zenginleştiren bir fark olan film, hikâyesi boyunca önümüze koyduğu sürprizlerin hiçbirinde yapaylığa düşmüyor ve mesafeli duran mizansenin de katkısı ile etkileyici olmayı başarıyor. Filmin geneli içinde bir parça gereğinden fazla sert görünen ve açıkçası da öyle olan kimi sahneleri sorgulanabilir belki ama bu durum kendine özgü bir dil yakalamayı başaran Carlos Vermut’un başarısını gölgelemiyor. Karakterlerden birinin üzerinde çalıştığı puzzle’ı çağrıştıran olay kurgusu ve yönetmenin filmin ikinci yarısında gitmeyi seçtiği karanlık yollar hikâyenin özetinin çağrıştırdığının aksine çok kolay bir seyir tecrübesi vaat etmiyor ki filmi özgün kılan unsurlardan biri de bu zaten. Özgün bir orijinal müziği bulunmayan filmin özenle seçilmiş soundtrack’i ve Luis Bermejo, Bárbara Lennie ve José Sacristán’ın oyunları ile de ilgiyi hak eden bu hikâye görülmeye değer bir çalışma kesinlikle.

(“Sihirli Kız”)

(Visited 3.258 times, 8 visits today)

“Magical Girl – Carlos Vermut (2014)” için 4 yorum

  1. Film de iki şeyi merak ettim.Öğretmen ve Barbara arasında eskiden tam olarak ne geçti?ikincisi Baraba’nın para kazanmak için yaptığı iş neydi?

    1. Merhaba. Yanlış hatırlamıyorsam, Barbara özellikle sadomazoşist fantezileri olanlara hizmet veren bir seks işçisi olarak çalışıyordu. Kendisine karşı tutkulu olan öğretmen ise o tarihte henüz çocuk yaşta olan Barbara’ya -muhtemelen kadının mazoşist eğiliminden kaynaklanan isteğini karşılamak üzere- şiddet uyguladığı için hapse girmişti.

      1. Ama bunlar filmde görünmüyor siz nereden anladınız, cevapları ben de merak ediyordum.
        Teşekkür ederim aydınlattığınız için.

        1. Rica ederim. 6 yıl önce izlemişim filmi; hangi kısımları sordunuz bilmiyorum ama yazının size bir açıklama oluşturabilmesine sevindim. İyi seyirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir