The Haunted Palace – Roger Corman (1963)

the-haunted-palace“Bu kasaba bir mezarlığa dönene kadar, intikamımı almış sayılmayacağım. Onların hepsi, tıpkı benim yaşadığım gibi, o yumuşak çıplak tenlerinde ateşin öpücüğünü hissedene kadar…”

Kendisine miras kalan büyük bir evi görmek için garip bir kasabaya gelen bir adamın geçmişin lanetleri nedeni ile yaşadıklarının hikayesi.

Roger Corman’dan Vincent Price’lı bir korku filmi. Düşük bütçeli korku/gerilim filmlerinin ustası Corman’ın dönemin meşhur American International Pictures şirketi için çektiği film adını Edgar Allan Poe’nun bir şiirinden almış. Girişte sanki Poe’dan uyarlanmış gibi bir tanıtımı olan ve böylece Corman’ın Poe uyarlamalarının bir yenisiymiş havası yaratılan (bir pazarlama taktiği olarak girişilen bu numaraya tepki olarak Corman’ın yazarın adını jenerikte özellikle yanlış yazdığı (Allan yerine Allen olarak) söylenir) film aslında H. P. Lovercraft’ın “The Case of Charles Dexter Ward” adlı novellasından Charles Beaumont tarafından uyarlanmış (diyalogların bir kısmını ünlü sinemacı Francis Ford Coppola yazmış!). Karanlık ve sisli mekanlar, tuhaf ve koca bir ev, daha doğrusu bir saray ve elbette Vincent Price’ın varlığı filmi Corman’ın diğer eserleri ile benzer bir yere yerleştiriyor. Corman’a özgü dünyadan hoşlanan ve ne ile karşı karşıya kalacaklarını bilenlerin keyif alacağı film, diğerleri için “basit” hikâyesi ve zaman zaman gereksiz uzatılmış gibi görünen sahneleri ile o denli keyif verici olmayabilir ama her Corman filmi görülmeye lâyıktır kuralı uyarınca onların da filmi görmesinde yarar var.

Kasabanın kadınlarını büyüleyerek evine çeken şeytani bir varlığın kendisini diri diri yakan kasabalıları lanetlemesi (“Sizler ve çocuklarınız ve çocuklarınızın çocukları ve onların çocukları bu gece yaptıklarınızın bedelini ödeyecek. Şu andan itibaren hepiniz lanetlisiniz”) ile başlayan film, yüz on yıl sonra kasabaya gelen ve bu şeytanî varlığın soyundan bir adamın aldığı/almak zorunda bırakıldığı intikamı anlatıyor bize temel olarak. Corman’ın bu türdeki tüm filmlerinde olduğu gibi karanlık, sis ve ev içindeki örümcek ağları burada da karşımıza çıkıyor. Price de her zamanki oyununu, bu kez bir parça dizginlenmiş dozu ile sergiliyor. Kısacası alışıldık bir durumun karşısındayız ve daha önce Corman filmlerini seyretmiş olanlar bu öğelerin yanısıra hikâyenin atmosferi açısından da bir tanışıklık duygusu içinde seyredecektir filmi. Bir parça fazla kullanılmış olsa da Ronald Stein’in gösterişli müziğinin keyifli bir katkı sağladığı film, sanat yönetimi (Daniel Haller) ve set tasarımları (Harry Reif) açısından da etkileyici bir başarıya sahip ve hikâyenin amaçladığı etkiyi yakalamasını sağlıyorlar kesinlikle. Deforme olmuş yüzlerin makyajları bugün bir parça zayıf görünebilir belki ama iş görüyor genel olarak. Daha önce de Corman ile çalışmışlığı olan (“The Raven – Kuzgun”) görüntü yönetmeni Floyd Crosby’nin görüntüleri de hem iç hem dış mekanlarda tekinsiz atmosferi üzerimizden hiç eksik etmemeyi başarıyor hikâye boyunca.

Uzun olmayan süresine rağmen zaman zaman sarkan hikâyenin izahatla dolu kimi sahneleri de (örneğin doktorun geçmişte ne olduğunu uzun uzun anlattığı sahne) filmin ritmini düşürüyor ve görsel gücünü azaltıyor zaman zaman. Hikâyenin açık kalmış kimi noktaları (adamın karısının, başı sıkıştığında kendisini çağırmasını söyleyen doktora nasıl haber verdiği anlaşılmıyor örneğin) ve adamın metresine duyduğu tutkunun ve kasabalıdan intikam arzusunun tuzağına kapılmış olmasını yeterince iyi anlatamaması gibi sıkıntıları da var filmin. Yine de bu kusurlarına kesinlikle takılmamalı; Price’ın iyi ile kötü arasında gidip gelen bir adamı sergileyen ve kuşkusuz sinema tarihine geçen (başka filmlerinde de gördüğümüz) yüz ifadeleri, ona eşlik eden, başta Lon Chaney Jr. Olmak üzere tüm oyuncuların keyif veren (ve elbette ürküten) performansları, kırmızı renkli objeleri (adamın kıyafetinin veya sadece bir mumun rengini) ölümü çağrıştıracak başarılı kullanımı, Corman filmlerinin alamet-i farikası olan ani kamera hareketleri ile bu film görülmeyi hak ediyor kesinlikle. Başta da dediğimiz gibi, her Corman filmi için geçerli olan bir yargı bu elbette.

(“Perili Köşk”)

(Visited 181 times, 2 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir