“Bu kapıların arkasında güvenliğinizi sağlayanlar var”
Öldürülen mesai arkadaşının katilini bulmaya çalışan bir FBI ajanının hikâyesi.
Kariyerine sinema ile başlayıp daha sonra televizyon dizileri ve filmleri ile sinema hayatını sürdüren Arnold Laven’dan B-sınıfı bir film. Hikâye pek de derin değil, oyunculuklar çoğunlukla vasat düzeyde seyrediyor ve bütçenin düşüklüğü de açık, ve bu açılardan türünün özelliklerini de taşıyor. Kimi B-sınıfı filmlerin yine de ilginç bir çarpıcılığı vardır ama bu film o özel duyguyu geçiremiyor seyircisine.
Film bir FBI güzellemesi olarak başlıyor ve hikâye boyunca da hem bu kurum hem de ajanlarının önemi, başarısı ve “yüceliği” hem anlatıcının ağzından hem de hikayenin kendisi ve diyaloglar aracılığı ile hatırlatılıp duruluyor bize. Bu tür “derin” kurumların kapılarının arkasındakilerin halkın güvenliğini sağlamak için (en azından sadece bunun için) orada olup olmadıkları çok şüpheli elbette ama bir de bu kurumun filmin çekildiği yıllarda J. Edgar Hoover gibi bir isim tarafından yönetilen FBI olduğunu düşünürseniz bu güzelleme iyice rahatsız edici oluyor. Kurumu ve ona dizilen övgüleri bir kenara bırakıp filmi sadece bir polisiye olarak görmekte yarar var. Aksi takdirde Amerikan halkı için FBI tarafından çekilmiş bir propaganda filmi izlediğinizi düşünebilirsiniz özellikle de filmin giriş bölümünde. Marş ritmindeki müziği ile militarist havasını da destekleyen filmde anlatıcıyı seslendiren kişinin sekiz yıl boyunca ABC radyosunda yayınlanan “This is Your FBI” adlı ve Hoover tarafından radyolardaki en güzel dram programı olarak alkışlanan programın sunucusu olduğunu da belirtelim.
Kadınların ya fedekâr veya anne (ya da her ikisi birden) ya da “hafif” veya “metres” olduğu filmde Broderic Crawford hareketsiz oyunu ile rolüne oturmamış görünürken, Ruth Roman tedirgin anne rolünde öne çıkan isim oluyor. Diğer oyuncular ne çok rahatsız ediyor ne de göz dolduruyor açıkçası. Katil olması mümkün görünen üç kişiyi sırası ile elden geçirerek gerçek katile ulaşan film bu akış tercihi ile çok da heyecanlandırmıyor açıkçası. Yine de katili bulmak için parayı veya kadını takip et kuralını kadının peşine düşerek uygulayan film kendi küçük atmosferi, alçak gönüllülüğü ve finaldeki ünlü “Hollywood” tabelasının altında geçen bölüm hariç sakinliği ile ilgi çekebilir. Kendine özgü mizahı, erotizmi ve gerilimi olan küçük filmlerden biri.
(“Karanlık Yollar”)