One Day in Europe – Hannes Stöhr (2005)

one_day_in_europe

“Bugün kafalarında futboldan başka bir şey yok”

 

Galatasaray ile Deportivo’nun Şampiyonlar Ligi finalini oynadığı gün Avrupa’nın dört ayrı noktasında yaşanan küçük hikâyeler.

 

Hayali (veya benim ve bazıları için umutsuzca özlenen) bir şampiyonlar ligi finalinin oynandığı gün Avrupa’nın dört ayrı şehrinde (Moskova, İstanbul, Santiago de Compostala ve Berlin’de) geçen birbirinden bağımsız küçük hikâyeleri anlatan sevimli bir film bu. Hikâyelerin tümünü bağlayan ortak öğeler var elbette; soyulan veya soyulma rolü yapıp sigortadan parasını almaya çalışan karakterler, hikâyenin geçtiği şehire başka bir ülkeden gelen yabancılar, polisler ve karakollar, futbol sevgisi ve futbolla en az ilgisi olanların hikâyelerin kahramanlarının olması. Yerinde bir mizah duygusu, olayların geçtiği ülkelere özgü motiflerin ve karakterlerin yerinde seçimi ve herhangi bir turistik malzeme peşinde koşulmaması, görüntülerden yansıyan samimiyet duygusu ve sıcak oyunculuklar filme artı puan getiren noktalar.

 

Moskova bölümünün sonundaki sürpriz, İstanbul bölümündeki taksi şöförünün başarılı çizilmiş karakteri, Santiago de Compostola bölümündeki hüzün gibi başarılı parçaları olan film doğrudan futbola veya futbolun hayattaki yerine odaklanmayıp, insanların maça hazırlandığı, maçı seyrettiği saatlerde etrafta olan biten küçük olayların peşinden gitmeyi tercih ediyor. Bu açıdan bakıldığında futbolla ilgili en fazla odaklanılan konunun bu sporun evrensel etkisi olduğu söylenebilir. Deportivo’nun “Los Turcos” olarak anılan bir kulüp olması, statüden/ülkeden bağımsız televizyon karşısında maçın büyüsüne kapılan insanlar, başka belki de hiçbir kavramın bir araya getiremeyeceği insanların seçtikleri renklerin ve bayrağın peşinde bir bütün olması bu etkiye örnek olarak gösterilebilir.

 

Sonuç olarak sıcak, küçük ve anlattığı hikâyeler aracılığı ile Avrupa’yı da karşımıza getiren bir film. Olayların geçtiği şehir/ülkeler ile dalgasını da geçebilen ve bu açıdan belki de İstanbul’a ve Türklere daha hoşgörülü bakan bu film bir analiz peşinde olmasa da futbolu seven herkes ve özellikle Galatasaray’lılar için ve farklı diller konuşsa da insanların bir şekilde anlaşabileceğine inanan, insanın her yerde aynı insan olduğunu düşünen herkes için. Küçük ve sevimli.

(“Avrupa’da Bir Gün”)

(Visited 111 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir