Jason and the Argonauts – Don Chaffey (1963)

“Kulluk görevlerini en iyi yerine getirenler, tanrıların yardımına en az ihtiyaç duyanlardır”

Efsanelerdeki Altın Post’u ele geçirmek ve böylece halkını Tanrıların onları terk etmediğine inandırmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkan Jason ve savaşçılarının hikâyesi.

Yunan mitolojisindeki Argonotlar’ın Altın Post’u bulmak için yaptıkları yolculuğun bu sinema uyarlamasının senaryosunu Rodoslu Apollonios’un epik şiirinden yola çıkan Beverley Cross ve Jan Read yazmış, yönetmenliğini ise Don Chaffey üstlenmiş. İtalyan sinemasında “Peplum” (Antik Yunanistan’da kadınların giydiği dikişsiz ve karşılıklı iki kenarı vücudun bir tarafına gelecek şekilde vücudu saran kıyafet) adı altında toplanan ve “Kılıç ve Sandalet” (Sword and Sandal) olarak da tanımlanan bir türün parçası kabul edilen film sonradan bir külte dönüşen çalışmalardan biri. Genellikle mitolojiden, eski çağlardan veya kutsal kitaplardan yola çıkan ve o dönemlerde geçen epik hikâyeler anlatan bu filmler İtalyan sinemasında -geçmişi daha eskiye dayansa da- özellikle 1950’lerin ikinci yarısı ile 60’ların ilk yarısında hayli popüler olmuşlardı ve bu film de türün tüm karakteristik özelliklerini taşıyarak zamanla bir klasik olmayı başarmıştı. Anlatılan bir mitolojik masal ve filmin de amacı seyirciyi sadece eğlendirmek sonuçta ama kendi kalıpları içinde değerlendirildiğinde, özellikle de türün meraklılarının ilgisini çekecek bir yapıt olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Jenerikteki görüntüler ve kullanılan yazı karakteri bir mitoloji hikâyesi seyredeceğimizi baştan söylüyor bize ve Jason ile arkadaşlarının her türlü tehlikeyi barındıran yolculuğunu anlatan film bu sözünü tutarak bir mitolojik masal getiriyor karşımıza. Özellikle sinemada yaptığı çalışmalarla bilinen ünlü müzisyen Bernard Herrmann’ın -kendisinin başka filmler için yaptığı müziklerden de yararlandığı- güçlü müziğinin destansı havasını desteklediği film, kral olan babasını öldürerek onun yerine geçen Pelias’dan intikamını ve hakkı olan tahtı geri almayı hedefleyen Jason’ın hikâyesini anlatırken, türünden tüm beklentileri karşılıyor ve eğlendirmeyi başarıyor seyirciyi. Bir kehanetle açılıyor film: Bir falcı Pelias’a kralı öldürüp yerine geçeceğini ama sonra tahtı kurbanının çocuklarından birine bırakmak zorunda kalacağını söylüyor. Bunun üzerine Pelias kralın tüm çocuklarını öldürmeye çalışacak ama biri, kahramanımız Jason hayatta kalacak ve intikamın peşine düşecektir. Bunun için de öncelikle, halkın mucizelere ve Tanrılara olan inancını canlandırabilmek için “dünyanın öteki ucunda”ki Altın Post’u ele geçirmesi gerekmektedir ve kendisini inşa edenin (“Argus”) adını taşıyan Argo adındaki gemi ve bu sefer için tek tek seçtiği mürettabatla (Argonotlar) yola çıkacaktır. Bundan sonrası farklı ve eğlenceli maceraları seyredeceğimiz bir hikâye olarak devam edecektir. Ona bu yolculuk boyunca, göklerden Zeus ile birlikte kendisini seyretmekte olan Tanrıça Hera da yardımcı olacaktır.

Filmin belki de en önemli kozu bugünün görkemli efektleri içinde oldukça alçak gönüllü kalacak olsa da, Ray Harryhausen’in efektleri ve tasarımları. Filmde toplam üç dakika süren bir sahnede karşımıza çıkan “iskelet savaşçılar” üzerinde dört ay boyunca çalışmış Harryhausen. Canlanan dev heykel veya dev yarasa benzeri yaratıklar da oldukça keyifli birer katkı sağlamışlar filme ve yapıtın bugün bir kült olmasının en önemli nedenlerinden birini oluşturmuşlar. Harryhausen’ın, sinemanın sessiz döneminden beri kullanılan “stop-motion” tekniğinin parlak örneklerinden birini verdiği filmde böylece sanatçı, yönetmen Don Chaffey kadar kritik bir öneme sahip olmuş. Sadece günümüzün yoğun dijital efektlerine aşina olanlar bu efektleri zayıf, hatta komik bile görebilir ama döneminin koşulları içinde çok çarpıcı bir düzey yakaladığını rahatlıkla söyleyebileceğimiz bu çalışma hikâyenin masal havasına uygun bir görselliğin yaratılmasını da sağlamış.

Jason’ın, gemisine alacakları belirlemek için düzenlediği olimpiyat benzeri oyunlar; Herkül karakteri; “çatışan kayalar” bölümü, postu koruyan yedi başlı canavarla (Hydra) çarpışma, bu canavarın dişlerinin toprağa ekilmesi ile ortaya çıkan iskelet savaşçılar, Jason’ın macerasını gökten eğlenerek ve aralarında çekişerek izleyen Zeus ve Hera karakterleri ve her bir maceranın, kahramanın farklı bir macerasını anlatan çizgi romanların tadını taşıması (1963’te çizgi roman olarak da basılan hikâyenin devamı da 2007’de bir mini seri olarak yayımlanmış) ile de ilgi çekebilecek film “egzotik dansçılar” gibi beklentileri de karşılıyor. Hikâye Zeus’un ağzından duyduklarımız ile bir devam beklentisi yaratıyor (ama bu beklenti karşılanmamış) film ve âni bir şekilde biterek ağızda bir yarım kalmışlık tadı bırakıyor açıkçası. Devam filminin çekilmeme nedenleri olarak filmin Avrupa’da iyi bir gişe geliri sağlasa da ABD’de beklentilerin altında kalması ve “Kılıç ve Sandalet” filmlerinin İtalyan sinemasında yerini yavaş yavaş “Spagetti Western”lere bırakmaya başlaması gösteriliyor. Tom Hanks’in Ray Harryhausen’e “Yaşam Boyu Başarı Oscar’ı”nı verirken “Bence bugüne kadar yapılmış en iyi film” dediği ve Martin Scorsese’nin “mutlaka görülmesi gerekli” listesine eklediği yapıt, sinemanın o doğal büyüsüne sahip olduğu yıllarda, geniş kitlelerin bu sanat dalının etkisine neden ve nasıl doğal bir şekilde kapılabildiğini anlamamızı sağlayacak eğlenceli bir masal. Çekimleri İtalya’da gerçekleştirilen filmde Jason’ı canlandıran Todd Armstrong, karakterini hikâyenin atmosferine uygun bir masalsı tonla canlandırıyor ve ek bir çekicilik kazandırıyor yapıta. Sinemada daha sonra sadece tek bir başrol daha alabilen ve arzuladığı popülerliğe ulaşamayan oyuncunun 1992’de geçirdiği bir kazadan sonra ağrı kesicilere bağımlı olduğunu ve aynı yıl intihar ettiğini de belirtelim ve onu anmak için de bir fırsat olarak değerlendirilebilecek bu filmi her sinemasevere gönül rahatlığı ile önerelim. Bu tür filmlerde çok da önemsenmeyen oyunculuğun aksamamasının da önemli olduğunu, Argo adındaki geminin tasarımının başarısını ve Jason ile Medea arasındaki romantizmin hikâyenin en zayıf yönü olduğunu hatırlatalım son olarak.

(“Altın Postlu Cengâver”)

(Visited 146 times, 3 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir