Romalı devlet adamı, filozof, yazar ve hukukçu Marcus Tullius Cicero’nun MÖ 44 tarihli iki kitabı. Çok üreten ve farklı alanlarda çok faal bir isim olan Cicero bu kitapların ilkinde yaşlılık, ikincisinde ise dostluk üzerine düşüncelerini diyaloglar formatında ve farklı gerçek tarihî kişilikler üzerinden dile getirmiş. Retorik yeteneği ile bilinen yazarın bu iki kitapta üzerinde durduğu konular, sorunlar ve çözümler aradan geçen onca yılda insanların ve meselelerinin hiç değişmediğini ve insanın doğasının aynı kaldığını rahat okunan ve öğüt veren içeriği ile dikkat çeken bir dil kullanarak anlatıyor. Bugün belki çok yeni görünmeyebilir okuduklarınız ama ilki ile yaşlılığın, ikincisi ile dostluğun güzelliğini anlatan ve hatırlatan kitaplar okunmayı hak eden yapıtlar. Feci bir şekilde öldürülerek hayatını kaybeden, başı kesilen ve konuşma yeteneğinden intikam alırcasına dili Romalı politikacı Marcus Antonius’un eşi Fulvia tarafından firkete ile defalarca delinen Cicero’nun işte bu yeteneğinin de kanıtı bu kitaplar!
Hasan Âli Yücel 1938 – 1946 yılları arasındaki Millî Eğitim Bakanlığı döneminde Türkiye’nin süratle dünyadaki uygarlık birikimine erişmesini amaçlamış ve bunun için bir tercüme seferberliği başlatmıştı. 1946’da görevi bıraktığında dünya klasiklerinden 496’sı Türkçeye kazandırılmış durumdaydı. Yücel’in başlattığı “Dünya Klasikleri” dizisinin kapsamında yayımlanan Cicero’nun bu iki kitabından “Yaşlılık”ı dilimize Ayşe Sarıgöllü, “Dostluk”u ise Türkân Tunga çevirmiş. Her iki kitapta da Roma ve antik Yunan tarihindeki kişiler başta olmak üzere, tarihteki önemli olaylar, kültürel olgular ve felsefe ile ilgili bolca not var; bu notlar sık sık okumayı bölebilir meraklısı için ama onlarsız da Cicero’nun metinleri yeterince açık. Yine de bu kısa notlar okuduğunuz kitapları ve anlatılanları, dile getirilen düşünceleri sağlam bir kültürel, tarihî ve edebî bağlama oturtabilmek için oldukça yararlı. Her iki kitap da eserleri açıklayan ve iyi hazırlanmış önsözler var; ilk kitaptaki önsöz çevirmene ait ama ikincisi için herhangi bir bilgi verilmemiş.
“Yaşlılık” (Orijinal adı ile, farklı varyasyonları olsa da, “Cato Maior – De Senectute”) için yazdığı önsözde çevirmen Ayşe Sarıgöllü yazarın bu eseri “yaşlılığın yükünü hafifletmek için” kaleme aldığını dile getirdiğini belirtmiş. Cicero yakın arkadaşı Titus Pomponius Atticus’a (Romalı bir editör, banker ve yazarların hamisi olan Atticus ile Cicero arasında 400’den fazla mektuplaşma olduğu biliniyor) ithaf ettiği kitabı bir soru ve cevap biçiminde oluşturmuş. Soruları soranlar Cornelius Scipio Aemilianaus (Romalı asker ve devlet adamı) ve Aemilianaus’un arkadaşı Laelius (Romalı devlet adamı), yaşlılık üzerine konuşmayı yapan ise Yaşlı Cato olarak da bilinen Marcus Porcius Cato (Romalı senatör, asker ve tarihçi). Yazarın, düşüncelerini Cato’nun ağzından dile getirdiği kitap yaşlılıkla ilgili olumsuz düşünceleri çürütmek ve yaşamın bu devrinin kendi güzelliklerine, hatta onu yaşamın en iyi dönemi olarak nitelenmesini gerektirecek özellikleri üzerine kurulmuş. Yaşlılığa karşı en etkin silahın, “Bilgili ve erdemli olmak” olduğunu söyleyen, daha doğrusu Cato’ya söyleten Cicero, hayatın bu son dönemini kötü gösterenlerin öne sürdüğü dört nedeni (“İnsanı işlerden uzaklaştırması”, “Bedeni Zayıflatması”, İnsanı hemen her zevkten yoksun kılması” ve “Ölüme yakın oluşu”) tek tek ele alıyor ve her birine cevabını veriyor. Cato 84 yaşındayken (Cicero kitabı 62 yaşındayken yazmış ve 1 yıl sonra kaybetmiş hayatını) gerçekleşen sohbette örneğin bu nedenlerin üçüncüsü için şunu söylüyor yazar: “… insan gücünü yönetmesini bilmeli, ancak gücünün yettiği kadarına el atmalı; işte böyle olursa, insan eski gücüm kalmadı diye yazıklanamaz”. Özlü sözlerden hoşlananlar için bolca alıntı potansiyeli taşıyan kitap insanın sorularının da -yeterli ya da yetersiz- cevaplarının da ezeli ve ebedi olduğunu göstermesi ile de önemli bir yapıt.
Cicero’nun diğer kitabı olan “Dostluk” da (Orijinal adı ile “Laelius de Amicitia”) bir diyalog formatında yazılmış ve yine Atticus’a ithaf edilmiş. MÖ 129 yılında geçtiği varsayılan konuşmanın tarafları Gaius Laelius Sapiens (Romalı devlet adamı olan Laelius, Cicero’nun dostu olan Scipio’nun çok yakın arkadaşıydı) ve damatları Scaevola ve Fannius. Her ne kadar damatlarının dostluk üzerine sorularını cevaplayan Laelius olsa da, kendisi sık sık Scipio’nun düşüncelerini referans alarak adeta onu konuşturuyor diyaloglarında. Dostluğu, “İnsanların insanlarla ve tanrılarla ilgili her şeyde yakınlık ve sevecenlik duygularıyla anlaşması” olarak tanımlayan Cicero, önsözde belirtildiğine göre, Aristo (Yunan filozof), Theofrastos (Yunan bilim adamı ve düşünür) ve Panaios’un (Yunan filozof) eserlerinden de yararlanmış kendi kitabını yazarken. Dostluğun temelinin erdeme duyulan saygıya dayandığını öne süren Cicero, insanın erdemden ayrılması durumunda dostluğun sürmeyeceğini söylüyor. Dostluğun güzelliğini, sürmesi için gereken koşulları (dosta yardım etmek için, “(dostun) pek doğru olmayan isteklerine yardım etmek zorunda kalınırsa, doğru yoldan biraz sapılabilir; yeter ki büyük bir onursuzluğa düşülmesin” diye yazacak kadar değerli buluyor dostluğu Cicero!) ve gerekliliğini (“Doğa yalnızlığı sevmez”, “…insan sanki iki ruhtan bir tek ruh yaratmak üzere ruhunu onunkiyle (dostunki ile) birleştirir”) anlatıyor temel olarak bu eserde.
(“Cato Maior – De Senectute” – “Laelius de Amicitia”)