A Casa Nostra – Francesca Comencini (2006)

acasanostra

“Burası bizim de ülkemiz”

 

İtalya’dan mafya, küçük insanlar ve aşk hikâyesi.

 

Sinemada son dönemlerin gözde anlatım biçimi olan çok karakterli ve bu karakterlerin filmin sonunda çakışan hikâyelerine İtalyan sinemasından bir örnek. Anlatım biçiminiz bu olunca hem karakterleri çok iyi işlemeniz hem de karakterlerin hikâyelerini birbirine bağlarken senaryonun “doğal ama yaratıcı olması” gerekiyor. Filmin zaman zaman sendelediği nokta da tam burası. Tüm bu karakterler pekâlâ ayrı birer filmin de kahramanları olabilirmiş diye düşünmemek elde değil. Böyle düşününce de film temel olarak neyin peşinde diye sormak gerekiyor ama bu sorunun cevabı biraz ortada kalmış.

 

Güçlü insanlar ve kendilerinde yapmaya hak gördükleri ile küçük insanların ayakta kalma mücadelesi ve bu sırada güçlü insanlar tarafından kullanılmalarının yarattığı zıtlık tüm bu farklı karakterlerin bir araya getirilmesi için bir çıkış noktası olmuş gibi görünüyor ama film bu düşüncenin ne kadar altını çizmiş tartışılır.

 

Mali polis rolündeki Valeria Golino filmin kalabalık kadrosundaki ana karakterlerden biri ve filmin birkaç oyuncu dışında genelde çok öne çıkmayan oyunculuk gösterisinde en geride kalanlardan. Senaryonun da kendisine pek de yardımcı olmamasın da payının olduğu zayıf bir oyunculuk veriyor film boyunca.

 

Hikâyenin geçtiği Milano’nun bekleneceğinin aksine “soğuk” bir şehir olarak yer aldığı film, rahat ve dingin anlatımı ile, küçük insanların her zaman kaybetmeye mahkum olduğunu ve kötülüğün her zaman süreceğini vurgulayarak ilgiyi hak ediyor yine de. Burası evet bizim de ülkemiz ama sadece diğerlerinin bize biçtiği rolleri oynamak için buradayız diyerek umutsuz bir mesaj ile sonlanan film “kötülerin” hayatın dışına çıkarılamayacak kadar normalleştiğini ve sıradan hale dönüştüğünü de söylüyor bize.

(“Our Country” – “Bizim Ülkemiz”)