Son Şenliklerin Davetlisi – Villiers de l’Isle-Adam

Jorge Luis Borges tarafından hazırlanan “Babil Kitaplığı” serisinden yayımlanan ve Fransız yazar Auguste Villiers de l’Isle-Adam’ın yedi ayrı hikâyesinin yer aldığı derleme. Borges’in bir hikâyesinden adını alan dizinin İtalyan yayımcısı Franco Maria Ricci’nin, Borges’in “düşsel edebiyatın mücevherlerini oluşturan metinleri bir araya getirdi”ğini söylediği kitaplardan biri olan derlemenin önsözünde -diğer kitaplarda olduğu gibi- Borges’in yazarı tanıtan ve hikâyeler hakkındaki kısa yorumlarını içeren bir metni yer alıyor.

Kitapta yer alan yedi hikâye serinin ruhuna uygun ve her biri farklı bir etkileyiciliğe sahip ama tümünde bir şekilde “oyun” kavramının varlığını hissediyorsunuz. Borges’in “seçkideki en iyi öykü” olarak tanımladığı “Vera”, bir engizisyon kurbanına oynanan oyunu anlatırken, umut etmenin nasıl bir korkunç işkenceye dönüşebileceğini müthiş bir dil ile anlatıyor. Buradaki “Ama ruhundaki bildik umut, en berbat sıkıntılara çare olan şu tanrısal Belki’yi kulağına fısıldıyordu” cümlesi öykünün ruhunu çok iyi anlatan bir ifade. Her öykünün başında bir alıntıya yer vermiş yazar ve buradaki alıntı da Oscar Wilde’ın yine engizisyon döneminde geçen bir öyküsü olan “Kuyu ve Sarkaç”dan alınan “Ah! Bir ses, haykırmak için bir ses” cümlesi olmuş.

“Tse-i-la’nın Serüveni” başlıklı öykü bir yöneticinin karşısına müthiş bir sırrı bildiğini söyleyerek çıkan ve karşılığında bolca ödül isteyen sıradan bir adamın oyununu anlatıyor. “Bir sırrı en değerli kılan şey, etrafta bu sırra yalnızca senin sahip olduğunun bilinmesi değilse nedir” diyen adamın zekâ dolu oyunu hikâyeye vurucu bir güç kazandırmış. “Koz” adlı öyküde bir kumar masasında (yine bir oyun söz konusu) tüm parasını yitiren “dinsiz” bir rahibin ortaya koz olarak kilise kurumunun sırrını sürmesi anlatılıyor. “Kraliçe Ysabeau” acımasız bir kraliçenin gizli aşığının bir bahiste (oyun!) söylediği söz üzerine ondan intikam olmak için oynadığı oyunu; kitaba adını vermek üzere seçilen “Son Şenliklerin Davetlisi” tuhaf bir tutkusu olan bir zengin adamı; “Karamsar Anlatı Daha Karamsar Anlatıcı” adlı öykü tiyatro ve düello gibi “oyun”lar üzerinden oyun dünyasının gerçek hayattaki karşılığını bulmayı ve son öykü “Vera”, tutkulu bir aşkla bağlandığı karısının ölümü üzerine oynadığı oyuna kendisi de inanan bir adamı anlatıyor.

Yazarın “Acımasız Öyküler” adlı kitabından Borges’in seçtiği bu öyküler, yazarın gizem ve korku alanlarındaki ustalığını yansıtan, düşsel atmosferi ile hüznü ve gerilimi önümüze seren ilginç metinler olarak keyifli bir okuma serüveni sunuyor okuyucuya.

(“Contes Cruels”)