“Para var, öyleyse her şey var”
Polonya’da zengin bir babanın kızını evlendirme hikâyesi.
Komünizm sonrası Polonya’da paranın merkezinde durduğu insan hayatlarının komik ve trajikomik bir fars formatındaki resmi. Para o denli odağında ki bu hayatların, hikâyenin tüm ilerleme noktalarında onun rolü var. Tüm film boyunca her türlü biçim ve içerikte sergilenen rüşvet sahneleri (resmi veya gayriresmi, bir şeyin yapılması veya yapılmaması ve hatta yapılan bir şeyin geri alınması için, bir şeylerin üzerinin örtülmesi için, bir şeyleri söylemek veya söylememek için) hem hikâyedeki dönüm noktalarını birbirine bağlıyor hem de filmin en esprili bölümlerini oluşturuyor.
Paranın karşısındaki aşk, bağlılık, fedakârlık gibi kavramlar ise az sayıdaki karakterin dilinde ama onlar da ya kaçmak ya da ölmek sonucu ile karşı karşıyalar.
Baş oyuncu Marian Dziedziel’in zengin baba rolünde çok başarılı olduğu ve nerede ise tek bir mekanda geçen filmde tüm ana ve yan karakterler ve her birinin para ile ilişkisi başarılı ile çizilmiş. Tüm oyuncular bu kalabalık farsın içinde tam bir ekip oyunu vermişler. Senaryoyu da yazan yönetmen Wojciech Smarzowski filmde tempoyu hep başladığı noktada götürmüş ki tempodaki bu değişmemezlik bazı anlarda filmin aleyhine olabiliyor.
“Düğünler boşanmaların ana sebebidir” gibi özdeyişleri de hayatımıza katan film zaman zaman kara mizaha kayan tarzı, para ile her şeyi satın almaya çalışan bir anlayışın içine girdiği kısır döngüde çabasının tam aksine parasını sürekli birilerine vermek zorunda kalmasının yarattığı komik durumları, düğünlerin bir yandan mutluluk bir yandan yoldan çıkmanın aracı olabileceğini göstermekteki başarısı ve sürekli içki ve sigara tüketen Polonyalıları ile keyifli anlar sunuyor. Bir başyapıt değil ama komedinin sadece zeki kelime oyunlarından ve esprilerden ibaret bir tür olmadığını parlak bir şekilde hatırlatıyor bize. Film bittiğinde siz de kendinizi fazla içki ve sigaradan “düğün yorgunu” hissedebilirsiniz.
(“The Wedding” – “Düğün”)