Bir buçuk yılı aşkın bir süredir artık isimleri ve içerikleri birbirine karışmış ama hedefleri ortak gibi görünen davalardan biri olan Odatv davasının tutuklu sanığı olarak cezaevinde olan Soner Yalçın’dan hızlı ve kolayca okunabilen, yine akıcı bir dille anlatılmış ve gazetecinin tutuklandıktan sonraki ilk yirmi dokuz gününe ait bir çeşit günlük özelliği taşıyan bir kitap. Yalçın diğer kitaplarında olduğu gibi yine günümüzde yaşananları Osmanlı dönemine kadar uzanan örnekler ile yan yana getiriyor ve ülkede değişen bir şey olmadığını söylüyor. Haksız bir şekilde özgürlüğünün elinden alındığına inanan bir insanın kimi zaman epey duygulandıran bu kitabı iki iz daha bıraktı bende. Birincisi, ne kadar yakından takip etseniz de korkunç bir dezenformasyona maruz kaldığınızda bir süre sonra egemen güçlerin sizi istedikleri yöne şu ya da bu ölçüde sürükleyebildiklerini görmenin yarattığı korkunç rahatsızlık. Yalçın epey örneklendiriyor bu durumu kitabında. İkincisi ise hepimizin zaman zaman düştüğü bir tuzağı fark etmenin verdiği rahatsızlık. Haksızlığa uğradığını düşündüğünüz bir insanın yanında dururken, ısrarla onunla aslında aynı düşüncede olmadığınızı vurgulama telaşı. Hangi gerekçeden kaynaklanırsa kaynaklansın, bu telaşı hissetmenin ve ona göre davranmanın yanlışlığını hatırlatıyor bu kitap.
Samizdat – Soner Yalçın
(Visited 76 times, 1 visits today)