Tapas – José Corbacho / Juan Cruz (2005)

“İspanya’da ancak bir aptal yaz aylarında yatacak birini bulamaz”

Barcelona’nın bir mahalle halkının kendi küçük sırları üzerinden anlatılan hikâyeleri.

İspanyol sinemacılar José Corbacho ve Juan Cruz’un birlikte yönettikleri film sıcak, eğlenceli ama sinema sanatı açısından çok da önemi olmayan çalışmalardan. Farklı karakterlerin birbiri ile pek çakışmadan anlatılan hikâyeleri aşk, ölüm ve melankoli atmosferleri ve filmin genel olarak popüler havası ile kendisini seyrettirmeyi başarıyor.

Sıradan insanların sırları ve bu sırların onların hayatında neden olduğu sonuçlar üzerine bir hikâyesi olan senaryo komediyi ihmal etmiyor ama bu alanda çok da çarpıcı olmayı başaramıyor. İki gencin seks ve kadınlar üzerine konuşmaları örneğin, benzeri onca örneğinden pek de farklı şeyler söylemiyor. Filmin adına da uygun bir şekilde birbiri ile yan yana gelmesinde sakınca olmayan ama birbirinden bağımsız da tadı olan küçük hikâyelerden oluşması ise filmin hem avantajı hem dezavantajı olmuş görünüyor. Bu özelliği filmin kısa, hızlı ve sıkmayan sahnelere sahip olmasını sağlarken diğer yandan her ne kadar tüm hikâyelerin karakterlerin sırları üzerine kurulu olmaları gibi ortak bir yanları var görünse de filmin bütünsel bir havaya bürünmesine engel olmuş.

Hayat kadınlarına erkeklerin içini dökebildiği, karakterlerin komik sırlarının olduğu, yaşlı kadınların kendilerinden beklenmeyen küçük yasadışı işler yapması gibi eğlenceli olması beklenen hikâyelerin var olduğu ve elbette belki mutlu olduğu tartışmalı ama mutsuz olmadığı kesinlikle söylenebilecek finali ile film kendisinden bekleneni yerine getiriyor aslında. Bunlara bir de eğlenceli Çinli aşçı karakterini ekleyince film ülkesinde elde ettiği yüksek gişe gelirinin ipuçlarını vermiş oluyor. Bir filmin sevimli ve sıcak olması ama özgün bir yanının olmaması rahatsız etmiyorsa ve ayrılacak zamanı anlamlı kılıyorsa seyredilebilecek bir çalışma özetle karşımızdaki. Yoksa film popüler televizyon dizilerinden çok da farklı bir havaya sahip değil ve bu dizilerdeki kamera kullanımını birebir taşıyor perdeye örneğin. Senaryonun vurgulardan çoğunlukla uzak durarak bir süre sonra filmi monoton bir atmosfere soktuğunu da söylemek gerek.

Oyuncuların üzerlerine düşeni yaptığı ve özellikle Elvira Mínguez’in aşksız kalmış terkedilmiş kadın rolünde öne çıktığı çalışma ille de sıcak bir film olsun diyenler için öncelikle. Bir de biraz hüzün ve biraz keyif olsun ve seyrederken benden bir şey talep etmesin türünden bir film arayanlar için.

(“Hayatın Lezzeti”)

(Visited 98 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir