Artists and Models – Frank Tashlin (1955)

“O sevimli dudaklar, o kırmızı, davetkâr, tatlı dudaklar… ay ışığında parıldayan iki karaciğer parçası gibi”

Biri ressam, diğeri yazar olmak için New York’a gelen ama işleri pek yolunda gitmeyen iki arkadaştan birinin diğerinin tuhaf rüyaları üzerinden para kazanmaya çalışmasının hikâyesi.

Birliktelikleri 1946’da sahne şovları ile başlayan, 1949 ile 1956 arasında birlikte toplam on yedi filmde oynayan Dean Martin ve Jerry Lewis ikilisinin on dördüncü ortak filmi. Michael Davidson ve Norman Lessing’in oyunundan Herbert Baker, Hal Kanter ve Frank Tashlin’in uyarladığı filmin yönetmenliğini Tashlin üstlenmiş. Daha sonra da pek çok filmde birlikte çalışacak olan Tashlin ve Lewis ikilisinin bu ilk ortak filmi, ağırlıklı olarak, Lewis’in fiziksel yanı ağır basan komedi yeteneğine ve Dean Martin’in şarkılarına dayanan ortalama bir çalışma. Kimi özellikleri ve göndermeleri nedeni ile de dikkat çekebilecek olan film, Lewis’in oyunculuk tarzından hoşlanmayanlar için bir parça kaba görünebilecek bir komediye sahip ve aralarında ünlü isimlerin de olduğu kadın sanatçıların cazibelerini de bolca kullanıyor.

Frank Tashlin’in filmi öncelikle kendisi ile aynı döneme ait filmlerin ortalaması ile kıyaslandığında komediye “yetişkin” bir hava katmış olması ile dikkat çekiyor. Bazıları sansür kurulundan geri dönmüş olsa da kimi tercihler filme Lewis ve Martin ikilisinin önceki filmlerinde pek görülmeyen “erotik” bir hava kazandırmış. Dean Martin’in film ile aynı ismi taşıyan şarkıyı (filmdeki diğer tüm şarkılar gibi Jack Brooks ve Harry Warren imzasını taşıyor bu şarkı da) seslendirdiği açılış jeneriğinde tek parça mayoları ile bize bakan kadın modeller ve özellikle sayıları pek de az olmayan cinsel imalı diyaloglar hikâyeyi en azından 1950’ler için yetişkinlere uygun bir kategoriye sokuyor. Martin’in çapkın ve uyanık, Lewis’in -her iki anlamda- saf bir karakteri canlandırdığı hikâyede ana rollerde yer alan Shirley MacLaine ve Dorothy Malone’un yanısıra, Eva Gabor ve Anaita Ekberg gibi iki ünlü kadın oyuncudan da bu bağlamda epey yararlanan hikâyenin bugünkü anlamı ile erotik bir yanı olduğunu söylemek mümkün değil kuşkusuz, özellikle de bugünün ölçüleri ile bakıldığında. Yine de göndermeleri ile bu alanı sık sık ima ettiği açık. Hikâyenin göndermeler açısıdan hayli zengin olduğunu da eklemeli bu arada. Belki Soğuk Savaş ve ABD ile SSCB arasındaki uzay yarışı hakkında olanlar bugünün seyircisi için (en azından bir kısmı için) bir anlam ifade edecektir ama çizgi romanlardaki şiddet öğeleri ile ilgili kurulan bir resmî komiteye veya dönemin ABD Başkanı Eisenhower’ın golf tutkusuna yapılan göndermelerin bugünün seyircisi için bir anlamı olmayacaktır; 1950’lerin Amerikan seyircisi için ise herhalde epey eğlenceli olmuştur bu göndermeler.

Jerry Lewis’in sakarlıkları ile -fiziksel türünden- eğlenceli sahnelerin kaynağı olduğu bir film bu. Oyuncunun altı çizili mimikleri ve kimi söz oyunları (bu oyunların bir kısmı İngilizceden bir başka dile çevirilince anlamını yitiriyor ne yazık ki), zaman zaman hantal kelimesini hak edecek bir vasatlıkta gezen senaryoyu canlandırmaya yarıyor çoğunlukla. Kadın oyuncuların güzelliklerini, senaryo kendisine pek imkân vermese de Shirley MacLaine’in yeteneğini ve elbette Dean Martin’in şarkılarını da eklerseniz buna, filmin sıkıcılıktan uzak durmayı başardığı rahatlıkla söylenebilir. Ne var ki senaryonun da sanki sadece bunlarla yetinmesi ve bir bütünselliğin derdine düşmemesi filmi epey zayıflatmış. Filmin adı ile sağlıklı ve anlamlı bir ilişkisi olmayan senaryo, kimi sadece Jerry Lewis’in şovunu yapabilsin diye özellikle yazılmış sahneleri ile komedinin sağlam örneklerinden biri olamıyor. Neyse ki Lewis kendisinden bekleneni iyi yapıyor ve -eğer oyunculuk tarzına sıcak bakanlardansanız- oldukça eğlendiriyor da. Sadece Lewis’e değil, Martin için de benzer bir tavır takınıyor senaryo ve çocukların da parçası olduğu danslı ve şarkılı sahnede olduğu gibi, hikâyeden bağımsız olarak, onun da kendi yeteneklerini sergilemesine imkân tanıyor.

Shirley MacLaine’in aşkını ilan ettiği ve onun ve Lewis’in performansları ile kesinlikle çok keyifli olan sahne, müthiş bir fiziksel komedi örneği olan masaj bölümü (kendi içinde çok eğlenceli olan bu sahnenin hikâyeye zoraki eklendiği çok açık), resim paleti şeklindeki bir dekor üzerinde Martin ve Lewis’in renkli kumaşlar altında gizlenen kadınları bulma (daha doğrusu Martin’in bulma, Lewis’in bulamaması) sahnesi, Lewis’in dev bir fare kostümü içinde gezindiği anlar, içi boş savaşçı zırhlarının da bir parçası olduğu kaçma/kovalama bölümü gibi komik anları olan, buna karşılık televizyondaki forum gibi anlamsız ve kesinlikle komik olmayan bölümleri de içeren film ne bir komedi klasiği olabiliyor ne de Lewis ve Martin ikilisinin ortak çalışmalarının en iyileri arasında yer alıyor. Yine de Dean Martin’i ve henüz beş gün önce hayatını kaybeden Lewis’i anmak için iyi bir fırsat olabilir bu çalışma; çünkü her iki oyuncu da yeteneklerini bolca sergiliyor, ortada elle tutulur bir hikâye olmasa da. Ünlü Fransız sinemacı Jean-Luc Godard, Cahiers du Cinéma dergisine 1956’da yazdığı eleştiride filmi “aptallığın zirvesi” olarak tanımlamış ama bu ifadeyi bir eleştiriden çok takdir için kullanmış ve saçmalığın sınırlarında gezinen filmin yönetmen Tashlin’in orijinalliğini kanıtladığını belirtmiş. İfadenin kendisine katılmamak zor ama bu ifadeyi Godard gibi övgü bağlamında kullanmak çok daha zor açıkçası!

(“Çılgın Modeller”)

(Visited 164 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir