Battle of Britain – Guy Hamilton (1969)

“Tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok insan bu kadar çok şeyi bu kadar az insana borçlu olmadı”

1940 yılında Almanların yoğun hava saldırısına maruz kalan Britanya’da Kraliyet Hava Kuvvetleri subaylarının mücadelesinin hikayesi.

İngiliz sinemasından “kahraman” pilotlarına adanmış bir İkinci Dünya Savaşı filmi. Savaşın tümüne değil Almanların İngilizleri savaştan caydırmak üzere planladığı ve birkaç ay süren yoğun hava saldırısına odaklanan film oyuncuları, yapımcıları ve tarzı ile tam bir İngiliz ulusal filmi. Tarihin bu ikinci büyük savaşını (veya kıyımını) anlatan bir filmde arada geçen birkaç kelime dışında ABD kuvvetlerinin kahramanlığını ve kurtarıcılığını duymamak ne hoş!

“Diamonds are Forever” ve “Goldfinger” gibi iki parlak örneğin de aralarında bulunduğu dört James Bond filminin de yönetmeni olan Guy Hamilton’ın bu filmi yapımının üzerinden kırk iki yıl geçmiş olmasına rağmen özellikle uçakların savaşını gösteren ve dönemine göre hayli başarılı bölümlerdeki teknik becerisi ile ilgi çeken bir çalışma. Filmin nerede ise yarısı havada geçiyor ve kamera pilotların gözünden veya genel açılarla havadaki çarpışmaları görüntülüyor sürekli. Filme büyüklük katma çabasının uzantılarından biri gibi görünen uzun süresinin de etkisi nedeni ie bu sahneler bir süre sonra yormaya başlıyor da seyredeni öte yandan. Öyle ki farklı zamanlarda geçen tüm o hava savaşı sahnelerini bir süre sonra birbirine karıştırmanız mümkün seyrederken. Filmin havada geçen sahnelere ağırlık vermesi kalabalık kadrodaki karakterlerden hemen hiçbirinin gerçek bir karaktere dönüşememesine de neden oluyor. İngiliz sinemasının hemen tüm ünlü erkek oyuncuları irili ufaklı rollerde karşımıza geliyor ve tüm bu oyunculardan herhangi birinin karakterini gerçek anlamda tanımamıza fırsat vermiyor film ve böyle bir derdi de yok görünüyor. Filmin ana karakterlerinden sadece birisi kadın ve dönemin ünlü yıldızlarından Susannah York’un canlandırdığı bu karakter ile Christopher Plummer’ın canlandırdığı kocası arasında geçen sahneler ise filmin genel havasından çok uzak ve adeta filme katılmaya çalışılan anlamsız bir romantizm çabasının sonucu gibi duruyor.

Churchill’in ünlü sözü ile Fransa savaşının bittiği ve Britanya savaşının başladığı zamanı anlatan filmin açılışındaki Britanya bayrağı renklerini taşıyan jeneriğinden tüm o İngiliz oyuncuların adeta resmi geçit yaptığı kadrosuna film, evet tam bir “geçmiş şanlı zaferimiz” filmi. Yine de burada kaba bir propagandanın veya açıkçası herhangi bir propagandanın kesinlikle söz konusu olmadığını ve filmin bu işi incelikle hallettiğini teslim etmek gerek. Kalabalık figüran kadrosunun ve film için harcanmış görünen tüm o çabanın gösterdiği gibi film İngilizler için bir onur kaynağının sinemaya aktarılmış hali daha çok ve bu açıdan sinemasal değerinden bağımsız ele almak gerekli belki de. Bu açıdan bakınca da Almanların Britanya topraklarına düzenlediği ilk hava saldırısı başta olmak üzere kimi etkileyici sahneleri ile seyre değer bir film karşımızdaki. Karşı cephedeki Almanların karakterlerinin ilginç bir şekilde İngilizlerden daha detaylı karşımıza getirildiği film eski tarz savaş filmlerinden hoşlananların da ilgisini toplayabilecek ve Michael Caine’den Laurence Olivier’e, Michael Redgrave’den Ralph Richardson’a uzanan zengin kadrosu ile hayli nostalji yaratabilecek bir çalışma.

(“Göklerde Vuruşanlar”)

(Visited 104 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir