Breaking News – Chandler Landon (2010)

“Köpek pisliği ile dolu bir ev; tıpkı benim buradaki hayatım gibi”

Hem iş hem özel hayatı berbat bir halde olan bir televizyon muhabiri/sunucusunun bu duruma dur demek için etik olmayan işlere girişmesinin hikâyesi.

Chandler Landon’un yönetmenliğini, senaristliğini, görüntü yönetmenliğini ve kurgusunu üstlendiği bir bağımsız film. Başrolü üstlenen Gerry Fall dahil hemen tüm oyuncularının ilk sinema tecrübelerini yaşadığı filmde yönetmenin kendisi de iki ayrı rolde karşımıza geliyor. Sadece 400 Amerikan Doları’na mal olan film hemen her anında düşük bütçesini ve o bağımsız havasını hissettiren “küçük” bir film ama Landon bu filmi komedisi eksik olmayan ve çekiciliğe de sahip bir dram ve suç hikâyesi yapmayı başarmış.

Sevgilisi tarafından aldatılan, sürekli içen ve yarattığı problemler nedeni ile işinden atılmak üzere olan kahramanımızın bu duruma son vermek için giriştiği oyunlar filmimizin hikâyesini oluşturuyor. Landon kara mizah olarak nitelendirebileceğimiz bir türde çekmiş filmi ve güçlü ve saygı duyulan bir adam olma yolunda ne gerekiyorsa yapmaya kararlı baş karakterini küçük mizah anları da içeren yalın ve akıcı bir dil ile getirmiş karşımıza. Bu yalınlık bazen filmin gereğinden fazla düz ilerlemesine ve tüm final bölümünde olduğu gibi hikâyenin yine gereğinden hızlı toparlanmasına neden oluyor açıkçası. Başta yangın sahnesi olmak üzere bütçesinin düşük bile denemeyecek kadar komik değerini pek çok anında hissettiriyor filmimiz. Hikâyeyi seyrederken zaman zaman karşınızdakinin bir amatör film olduğunu düşünmeniz de oldukça yüksek bir olasılık. Buna rağmen Landon sık sık kamera açılarını değiştirerek, doğal ışık kullanımı ile -her zaman olmasa da- gerçekçi ve nerede ise bir belgesel havası yakalayarak ve özellikle başroldeki Gerry Fall’dan ciddi katkı alarak filmini cazip kılmayı başarmış. Kimi tiplemelerdeki (örneğin hava durumu sunucusu, ev sahibi) abartının dozu biraz kaçmış olsa da ve pek çok açıdan yüksek bütçeli Hollywood filmlerinin parlatılmış hallerinden epey uzağa düşse de film samimiyeti ile kendisini seyrettirmeyi başarıyor.

Hemen tüm karakterlerin bir rekabet içinde hırslarını ortaya koydukları ve “başarının” ve popüler olmanın tek temel ölçü olduğu bir toplumda kahramanımızın seçtiği yolu da –tüm yasadışılığına rağmen- yargılamıyor filmimiz ve sanki uzak durulması gerekenin kötülük değil bu kötülüğü yaparken yakalanmamak olduğunu söylüyor. Daha doğrusu bu prensiplerle yaşayan bir toplumda kahramanımızın yaptığını da yargılamıyor. Landon’un oyuncuların doğaçlama yapmasına izin vererek onların doğallığından akıllıca yararlandığı film o amatör görüntüsünden olumsuz anlamda etkilenmeyerek seyredilmesi gereken ve düşük bütçenin sinema sevgisi ve duygusuna engel olamayacağını kanıtlayan bir çalışma özet olarak. Landon’un filminin üslubunun bizim televizyonlarımızda da gösterilen “Curb Your Enthusiasm” adlı diziyi hatırlattığını da söyleyelim son olarak.

(Visited 38 times, 2 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir