Médecin de Nuit – Elie Wajeman (2020)

“Göreceksin, her şey yoluna girecek. Eve geleceğim. Yanında olacağım. Geceleri çalışmayı da bırakacağım”

Gece vardiyasında çalışan ve herkesin uzak durmaya çalıştığı bağımlılarla, yasal ilaçların reçetelerini de bolca yazarak, ilgilenen bir doktorun seçimlerinin neden olduklarının hikâyesi.

Senaryosunu Vincent Macaigne’in de katkıları ile Elie Wajeman ve Agnès Feuvre’ün yazdığı, yönetmenliğini Wajeman’ın yaptığı bir Fransa yapımı. Bu üçüncü uzun metrajlı filminde Wajeman hemen hemen bir tam gün içinde geçen hikâyeyi konusunun doğal sertliği ve karanlığını sergileyen gerçekçi bir dil ve kara film türünden esintiler taşıyan bir hava ile anlatıyor. Doğru ve yanlış seçimlerinin sıkıştırdığı, kötücül yanları da olan bir “aziz”i canlandıran Vincent Macaigne’in güçlü oyununun ilginç kıldığı karakteri ile de ilgiyi hak eden film, belirsiz bıraktığı finalini gereğinden fazla belli etmek gibi bir problemi olsa da ilginç bir yapıt olarak izlenmeyi hak ediyor ve kahramanını alışılagelen iyi – kötü kalıplarının dışında tutması ile de ayrıca önem taşıyor.

Bir gece sahnesi ile açılıyor film. Bir adam arabasına binen bir bağımlıya devletin yasal olarak izin verdiği bir ilacın reçetesini yazıyor, arabasındaki mobil POS cihazı ile vizite ücretini alıyor ve merkezin yaptığı bir yönlendirme ile sıradaki hastasının evine doğru hareket ediyor. Geceleri ve meslektaşlarının pek uğramak istemediği mahallerde çalışan bir doktordur Mickaël ve resmî makamlardan uyarı alacak kadar da bağımlılara bol bol yazmaktdır Subutex adındaki ilacı. Gece boyunca bir evden diğerine geçerek, acil hastaları ziyaret eden Mickaël bir yandan da kendisine ulaşan uyuşturucu müptelalarının isteklerini karşılamaktadır. Doktorun yazdığı ilacın önemli bir kısmı karaborsaya düşmektedir ve yetkililerin uyarısını “Biliyorum ama ben kimsenin umurunda olmayanlara yardım ediyorum” sözleri ile karşılamaktadır. Bir eczacı olan kuzeninin de ricasını kırmamış ve insanların bedavaya aldıkları bu tehlikeli ilaçları yüksek fiyatlarla sattıklarını bildiği halde reçeteleri yazmaya devam etmiştir. Gece yoğun çalışmasının eşi ile arasında problemler yarattığı doktor hem aile hayatını düzene koyma hem de kuzenine yardım etmek için bulaştığı işten çıkma kararına doğru ilerlerken bunun hiç de kolay olmadığını anlayacaktır. Bu naif görünümlü adamın karşılaştığı zorluklara tanık olurken, onun ikiyüzlü ve tutarsız davranışlarına da tanık ediyor bizi hikâye ve böylece onu hem bir aziz hem zayıf bir insan olarak görmemizi sağlıyor.

Özellikle aşk ilişkileri açısından tam bir Fransız hikâyesi bu ve başlarda karakterin tutarsızlığı öyküyü anlamlandırmayı ve ona ısınmayı zorlaştırıyor bir parça ve hatta tamam da tam olarak ne anlatıyor bu film dedirtebiliyor seyirciye gelişmeler. Doktorun sevdiği bir yakınına yardımcı olabilmek gibi bir “iyi niyetle” bulaştığı işin yanlışlığı açık ve onun geceleri yaptığı “azizlik” ile de kesinlikle çelişiyor. Ne var ki hikâye ilerledikçe onu onaylamasanız da anlamaya ve hastalarına yardımı ile yoksullara sağlık hizmeti verme çabalarının iyi bir adam sıfatını yüklediği doktorun zayıflıklarını da görmeye başlıyorsunuz. Paris gecelerinden karanlık bir öykü seyrettiriyor bize film onun eylemleri üzerinden ve başroldeki Vincent Macaigne’in güçlü bir gerçekçiliği olan performansı sayesinde bu öykü çekici bir karanlık havaya sahip oluyor. Gerek bağımlılar gerekse doktorun hemen tüm ziyaretlerindeki hastalar kaygı ve endişe ile sarılı bir toplum resmini getiriyor seyircinin karşısına. Panik atak problemi olan yaşlı bir kadın hastanın doktorun -hikâye boyunca gittikçe artan- endişesini fark ettiğinde ona Chopin’den bir eseri çaldığı sahne gibi insancıl bir yumuşaklığın görüntüsüne çok az rastgeliyoruz hikâye boyunca. Bu sahnede çalınan eser Chopin’in Opus 55, 1 Numaralı Noktürn’ü ve bir tür olarak noktürn’ün geceyi çağrıştıran ya da ondan esinlenen yapıtları kapsadığını düşününce, çok önemli bir kısmı gece boyunca geçen hikâye için doğru bir seçim olmuş bu.

Doktorun birden fazla sahnede ve farklı karakterlerle olan mücadelelerinde bir aksiyon figürü gibi gösterilmesinin hikâyeye katkı sağlamadığı gibi, problem de yarattığını söylememiz gereken filmin müziklerini hazırlayan Rus asıllı Fransız kardeşler Evgeni ve Sacha Galperine kardeşlerin çalışmaları sağlam bir övgüyü hak edecek güzellikte. Oldukça profesyonel bir şıklığı var bu çalışmanın ve gerilimli bir dramatik havayı inşa etmekte hikâyeye çok önemli bir yardım sağlıyor. Benzer şekilde, David Chizallet’in görüntü çalışması da gecenin karanlığını bir kara filme yakışacak ustalıkta kullanarak eşit derecede bir katkı sağlıyor Wajeman’ın yapıtına. Son anlarında ortalama bir seyircinin hemen tahmin edebileceği gelişmenin sinema dili ve senaryo tekniği açısından daha iyi halledil(e)memiş olmasının kayda değer bir eksikliği olduğunu söylememiz gereken filmin bir Hollywood filminde göremeyeceğimiz bir “politik” tartışmayı hikâyeye tam da Fransız sinemasından bekleyebileceğimiz bir ustalıkla yerleştirebildiğini de söyleyebiliriz rahatlıkla. Köşeye sıkışan, öfkeli ve zayıflıkları olan bir azizi anlatan bu yapıtı görmekte yarar var.

(“The Night Doctor”)

(Visited 96 times, 1 visits today)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir